
Düşünelim - Hazırlanalım
İnsan doğar, yaşar ve zamanı geldiğinde de ölür.Ölüm nedir?
İnsan ölünce nereye gider?
Ölüm insan için bir yok oluş mudur?
ÖLÜM BİR HAYAT GERÇEĞİDİR
Hayatı bu dünya ile sınırlandırmak eksik bir anlayıştır. Hayatın iki boyutu vardır. Birisi bu dünyadaki hayat, diğeri ise ölümle beraber başlayan yeni bir hayattır. Bu dünyada hiçbir varlık sonsuza kadar kalıcı değildir. İnsan da kendisine verilen ömür müddetince yaşar ve mutlaka bir gün ölür. Bu gerçeği “Yeryüzünde bulunan her şey gelip-geçidir” (Rahman Suresi, 26) ve “Her canlı ölümü tadacaktır” (Âl-i İmran Suresi, 185) gibi ayetlerden anlamaktayız.
Kişi, ömrü sonlanmadan hem kendisine hem de başkalarına faydayı işler yapmalıdır. İnsana düşen görev, sağlığını koruyup, hayatını tehlikeye düşürecek tedbirsiz durumlardan kaçınmak, sınırlı olan dünyadaki zamanı boşa geçirmemektir. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmalı ve gayret göstermelidir.
Değerlendirelim:
Aşağıdaki şiiri ölümün bir hayat gerçeği olması açısından değerlendiriniz.
SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol,
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son mâtemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler,
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti, dönen yok seferinden.
Yahya Kemal BEYATLI (Kendi Gök Kubbemiz)